Bu Blogda Ara

31 Ocak 2011 Pazartesi

Elmalı Rulo Kurabiye

Merhaba arkadaşlar
karlı bir Ankara gününden sevgiler size:))
evet Ankaradayım,babacım bizi özlemiş çağırdı bizde geldik
Ankara bize güzel bir sürpriz yaptı,kar yağmasını özleyen bizleri
lapa lapa yağan karla ödüllendirdi:))
çocuklar ve ben karda doyasıya eğlendik,çok güzeldi.
Sizlere nefis elmalı kurabiyelerim var,kim sevmez ki elmalı kurabiyeyi
yanında sıcacık çayla nefis olur.
Malzemeler:
250 gram yumuşak margarin
1 çay bardağı pudra şekeri
1 tane yumurta
2 çorba kaşığı yoğurt
1 çay kaşığı kabartma tozu
3 ya da 4 su bardağı un(yumuşak bir hamur olacak)
İç malzemesi:
5 tane rendelenmiş elma
yarım çay bardağı tozşeker
1 tatlı kaşığı tarçın
1 çay bardağı kıyılmış ceviz
Yapılışı:
Önce iç malzemesini hazırlayalım,rendelenmiş elma ve şekeri ateşte elmalar suyunu salıp,çekene kadar pişirelim tarçın ve ceviz ekleyip karıştıralım ve ateşten alalım,soğuyana kadar beklesin
Hamur için yağ ve pudra şekerini karıştıralım içine yumurta,yoğurt ekleyelim
un ve kabartma tozunu ekledikten sonra yumuşak bir hamur elde edelim
hamurdan mandalina büyüklüğünde bezeler yapıp merdaneyle biraz inceltelim
açtığımız hamuru bıçakla önce 4'e sonra onları da ortalarından keserek 8'e bölelim içi geniş tarafa koyup rulo şeklinde saralım,tepsiye dizip
180 derecede üzeri hafif pembe bir renk alana kadar 15 ya da 20 dakika pişirelim,ılıdıktan sonra üzerine pudra şekeri eleyelim
yanında sıcacık çay ve sevdikleriniz olursa tadından yenmez:))
sevdiklerinizle ve afiyetle yemeniz dileğiyle
Afiyet olsun.

28 Ocak 2011 Cuma

Deniz'in Uzay Mekiği Pastası

Merhaba arkadaşlar
Deniz için yaptığım uzay mekiği pastası
dün hep birlikte ''iyi ki doğdun Deniz!!'' dedik
küçük adam çok mutlu oldu,pastasını çok beğendi bir an önce yemek için sabırsızlandı:))
Pasta vanilyalı kek,vanilyalı krema arasında çikolatalı drajelerden olşuyordu
çok hafif ve lezzetli bir pasta oldu
bir doğumgünü daha böyle geçti dilerim bundan sonraki doğumgünlerinde
gene sevdiklerimle hep birlikte oluruz
mutlulukla,sağlıkla inşallah
Sizler için bizden kareler



Hepinize kocaman sevgilerimi gönderiyorum:))

27 Ocak 2011 Perşembe

Nehir DENİZ'e Kavuşunca

İki sene önce bugün ikinci kez anne olmanın mutluluğunu yaşadım.
Küçük adam,Deniz'imiz aramıza katılalı iki sene oldu,zaman çok hızlı geçiyor.
Deniz'in geleceğini öğrendiğimdeki şaşkınlığım,sevincim derken hızla geçen günler,aylar ve Denize kavuşmamız
Deniz, mis kokusu,minicik elleriyle geldi hayatımıza sanki ondan önceki hayatımız yarımdı ve o gelince hayatımız tamamlandı


Nehir'e ablalığı yaşattı bana da bir kez daha anneliği yaşattı
Nehir, denize kavuştu artık birlikte yol alacaklar,birbirlerinin hep yanında olacaklar,iki kardeş birlikte bir bütün olarak akacaklar



küçük adam adı gibi denizi çok seviyor,hatta o kadar çok seviyor ki 
yatağındaymışçasına uyuyor :))


bir kalpte iki aşk olurmuş,bir anne iki çocuğunu da çok severmiş
bana bunları öğretti küçük adam
onunla birlikte bende her gün büyüyorum, her gün yeni şeyler öğreniyorum anneliğin tadını çıkarıyorum


seninle her geçen gün ayrı heyecan,ayrı mutluluk
afacanlığın ve tüm sevimliliğinle ablanla benim bitanecik Deniz'imizsin
canım oğlum,küçük kuzum bugün hep birlikte
iyi ki doğdun Deniz diyeceğiz
iyi ki doğdun küçük adam,iyi ki varsın
sana mutlu ve güzel bir ömür diliyorum
bir ömür birlikte olmak hiç ayrılmamak dileğiyle
seni çok seviyorum küçük adam
                    Annen
                     İzgün

25 Ocak 2011 Salı

Biscotti

Merhaba arkadaşlar
ben biscottileri çok sevdim bu sefer farklı bir tarifle sizlerleyim.
Sevgili Gül'ün biscotti tarifini denedim ve çok beğendim
Gül'ün paylaştığı enfes tatlara bakmak isterseniz mutlaka sitesini ziyaret edin.
Yapılışı çok pratik,lezzetli ve uzun süre bayatlamayan nefis biscottiler oldu
bu soğuklarda demli sıcacık bir çayla enfes olur denemenizi öneririm.
Malzemeler:
100 gram oda ısısında tereyağ
125 gram tozşeker
1 tatlı kaşığı kabartma tozu
2 tane yumurta
100 gram badem,fındık
3 yemek kaşığı mısırunu
2 su bardağı un
Yapılışı:
Bir kasede şeker ve tereyağ çırpılır,yumurtalar teker teker eklenerek çırpılır
mısırunu,un,kabartma tozu eklenir ve hamur yoğrulur
yumuşak kıvamlı hafif ele yapışan bir hamur olacak en son badem ve fındık eklendikten sonra hamur ikiye bölünür elimizi hafif unlayarak iki tane rulo yapılır,isterseniz üzerine yumurta akı sürüp şeker serpebilirsiniz
175 dereceli fırında 30 dakika pişirilir,soğuyunca dilimlenip
tekrar 15 dakika daha fırınlanır.
vee nefis biscottilerimiz afiyetle yenmeye hazırdır
sevdiklerinizle ve afiyetle yemeniz dileğiyle
Afiyet olsun.

21 Ocak 2011 Cuma

Susamlı Simit

Merhaba arkadaşlar
sizlere harika tuzlu simitler yaptım:))
Ağızda dağılan kıyır kıyır simitler
tarif annemin kara kaplı defterinden,biz küçükken annem bu simitleri bize yapardı bende çocularıma yapıyorum sizlere de tavsiye ederim.
Malzemeler:
125 gram oda ısısında margarin
1 çay bardağı zeytinyağı(ayçiçek ya da mısırözü değil)
1 yumurta(akını üzeri için ayır)
1 tatlı kaşığı tozşeker
1 çay kaşığı tuz
1 çay kaşığı mahlep
yarım paket kabartma tozu
2 buçuk su bardağı un
Üzeri için:
susam
yumurta akı
Yapılışı:
Bütün malzemeyi bir kasede karıştırın,unu azar azar ekleyin
yumuşak kıvamlı bir hamur olacak ama elinizle yuvarlayıp uzattığınızda rahatlıkla simit şekli verebileceğiniz bir yumuşaklıkta olmalı
hamurdan ufak parçalar koparıp elimizle çubuk haline getirip uçlarını birleştirerek simit şekli verelim önce yumurta akına sonra susama bulayarak
tepsiye dizelim 175 derecede tahmini 20 dakika üzeri kızarana kadar pişirelim.
Sevdiklerinizle ve afiyetle yemeniz dileğiyle
Afiyet olsun.

19 Ocak 2011 Çarşamba

Makaronlar ve Browni

Merhaba arkadaşlarım,dostlarım
güzel yorumlarınız ve desteğiniz için hepinize çok teşekkür ederim.
Yorumlarınızı okurken çok duygulandım ne kadar güzel bir duygu yalnız olmadığını hissetmek
paylaştıkça azalırmış dertler,kesinlikle katılıyorum ben içimde tuttuklarımı sizlerle paylaşmak istedim ve sizler de benim hissettiklerimi çok iyi anladınız ve güzel sözleriniz,desteklerinizle yanımda olduğunuzu hissettirdiniz
gerçekten yalnız olmadığımı,pamuk kalpli dostlarımın olduğunu biliyorum
ne mutlu bana:))
inanıyorum ki burdan sizinle mutlu haberleri de paylaşacağım.
Bana çalışmak iyi geliyor,blog yazarken ve gelmeye başlayan siparişlerimi hazırlarken kafam dağılıyor,bütün sıkıntılarımdan kurtuluyorum
bu makaronlar Aysun hanımın siparişiydi,kendisi beni internetten buldu
fıstıklı ve vanilyalı makaronlar ve browni istedi
bende seve seve hazırladım.

beğenilmesi beni çok mutlu etti:))
sevdikleriniz için her türlü çay saati ikramları seve seve hazırlanır
sipariş için bana izzgun@hotmail.com adresinden ya da
0 532 744 18 48 numaralı telefondan ulaşabilirsiniz
siparişleriniz özenle hazırlanır.
Sevdiklerinizle ve afiyetle yemeniz dileğiyle.


13 Ocak 2011 Perşembe

Bir Sene Önce Bugün

Evet tam bugündü sanki yaşayacaklarımızı hissetmiş gibi 13 uğursuzdur dediğim sonra da böyle düşünmemeliyim herşey iyi olacak dediğim ve hayatımızın altüst olduğu gün.
Yazacaklarım kendi içimde yaşadıklarımı sizlerle paylaşmak istediklerim, ben mutluluğunda acıların da paylaşıldıkça azalacağına inanırım,burası benim kendimi ifade ettiğim alanım ve sizler de beni çok iyi anlayan dostlarım:))

Ocak ayının 13.günüydü babama böbrek kanseri teşhisi konmuştu zor bir ameliyat olacaktı bizse bütün yaşanacaklardan habersiz iyi olacağına inanıyorduk, o gün evden yürüyerek,sağlıklı bir insan olarak çıktı,ne kadar gergin olduğumuzu anlatamam hep yanında ve destek olmaya çalışıyor,moral veriyorduk ta ki onu ameliyathaneye götürene kadar orda gözyaşlarım sel olmuştu sanki bizi bekleyenleri biliyordum orda o kadar insan içinde kendimi yapayalnız hissediyordum sadece kardeşlerimle birbirimize tutunuyorduk,saatler sonra geldiğinde iyiydi,çok şükür bu da geçti,diyorduk başımıza geleceklerden habersiz, sonraki günlerde herşey yolundaydı sadece önceleri boynum ağrıyor dediği ağrılar sırayla sırtına,beline ve taburcu olmadan önceki gün bacaklarına inmişti,doktorlar ''kas ağrısı''olduğunu söylüyordu ve bizde inanıyorduk nerden bilebilirdik ki bizi bekleyenleri.
Hastaneden evine gelecekti biz evde hazırlıklar yapıyorduk onun eski sağlığına
kavuşması için elimizden geleni yapacaktık,heyecanla evine gelmesini bekliyorduk,geldi ama bişey olmuştu yürüyemiyordu biz ne olduğunu anlamaya çalışıyor doktoruna ulaşmaya çalışıyorduk sonunda doktoruna ulaştık ve acilen hastaneye gitmesini ve nöroşirurji uzmanının görmesi gerektiğini söyledi,çağrılan ambulans içeri dolan görevliler ve sedyeyle götürülen babamız, hepimiz şoktaydık birşeyler ters gidiyordu ama neler olduğunu bilemiyorduk.
Hastanede yapılan tetkikler sonucunda omurilikte T11dedikleri ve yürümeyi sağlayan sinirlerin üzerinde bir kitle vardı ve acilen ameliyat olması gerekiyordu,gece yarısı acil alınan saatler süren ameliyat ve belirsiz bir bekleyiş
Böbrekteki kanser metastaz(yayılma)yapmıştı ve omuriliğin içindeydi ordan o kitleyi almaları mümkün değildi sadece sinirlere yaptığı baskıyı azaltabilmişlerdi şimdi ne olacaktı?
Üç gün arayla iki büyük ameliyat geçirmişti ve omurilikteki tümör daha önce farkedilmemişti belki farkedilseydi herşey daha başka olabilirdi.
İlk olarak radyoterapiye başlandı ama malesef işe yaramamıştı yürüyerek evinden çıkan babamız yürüyemiyordu ve böbrek kanseri ilk aşamadaysa sadece kanser olan böbreği alıyorlardı ve kişi normal hayatına dönüyordu ama metastaz yapmışsa işler karışıyordu ne radyoterapi ne kemoterapi işe yarıyordu
yeni geliştirdikleri birkaç ilaç vardı ve onlarda tümörü yok etmiyor,biraz küçülterek kişinin ömrünü biraz uzamasına yardımcı oluyordu
ve babamda kanser ilerlemişti,işler karışmıştı onu kaybetme korkusunu yaşıyorduk oysa o bizim herşeyimizdi ve onsuz bir hayatı düşünemiyorduk bile
İlk olarak ilaç tedavisine başlandı,onlarca yan etkisine rağmen ilaç bir işe yaramıyor ve bağışıklık sistemini iyice çökertiyordu,aylardır hastanedeydi yaşadıkları onu çok yormuştu ve tabi bizi de
O soğuk günlerde soğuk hastane koridorlarında günler,haftalar ve aylar geçti,koca bir kış geçti,bahar geldi ve Nisan ayında aylar sonra babam evine geldi,yürüyemiyordu hayattan umudunu kaybetmişti,yaşadıkları ona çok ağır gelmişti, çok yorgundu.Çok zor günler geçmiş ve geçiyordu bizim için ''yarın''diye bir kavram kalmamıştı sadece '' şu an '' vardı.
Benim evime dönmem gerekiyordu,aylardır Ankaradaydım ama babamı bu halde bırakıp nasıl gidecektim? O kadar zor geldi ki onu orda o halde bırakıp dönmek,onu bir daha göremezsem ben napardım?Bu duyguyu kimsenin yaşamasını istemem böyle durumlarda uzakta olmak nasıl fena nasıl insanı yiyip bitiren bir duygu anlatamam size
Antalyaya döndüm ama aklım,kalbim orda kalmıştı hergün konuşsak da onu kaybetme korkusunu yaşamak çok çok kötüydü ve en fenası insanın en yakınları,eşi dahil yaşadıklarınızı anlayamıyordu ama benim kendimi toparlamam gerekti iki küçük yavrum vardı ve benim ilgime,sevgime ihtiyaçları vardı,onlar da yaşananları anlayamıyorlardı,sürekli ağlayan,mutsuz bir anne olmuştum canım kızım o minicik yaşından beklenmeyen bir olgunlukla bana destek olmaya çalışıyordu minicik kollarıyla bana sarılıyor ''anne üzülme dedem iyi olacak'' diyordu.
Bu süreçte yanımda destek olan dostlarım vardı onların desteğini unutamam ve canımıniçi kardeşlerimi birbirimize tutunarak ayakta kalmaya çalışıyoruk kardeş olmak böyle birşey,iyi ki varlar.

Temmuzda babamın durumu kötüleşmişti,hastaneye kaldırmışlardı,bağışıklık sistemi zayıfladığından enfeksiyon kapmıştı ve gazlı gangren teşhisiyle tedaviye başlanmıştı,uzaktaydım onun yanında olamam gerekti ve Ankaraya apar topar gittik,hastanedeydi rengi solmuş,çok yorgun görünüyordu ama ona destek olmamız gerekiyordu,tam 40 gün kaldı hastanede çıktığında iyice zayıflamıştı tedavisi zor bir hastalıkmış bunu yaşayınca öğrendik hergün ameliyathaneye indiriyorlar ve vücudunun belli yerlerindeki kesilerden neşterle enfeksiyonu temizliyorlardı ve enfeksiyon temizlenene kadar hergün böyle devam etti,düşünün yaşadığı acıyı ve neler çektiğini
Peki kanser ne durumdaydı?Elimizde yeni yapılan tetkikler doktorun yanındaydık,umutla bekliyorduk iyi birşeyler söylerse diye ama o gün doktor gerçekleri bir bir anlattı bize,malesef bu hastalığın ilerlediğini ve kurtuluşunun olmadığını,bu duruma kendimizi hazırlamamız gerektiğini...
gözlerimden akan yaşlara engel olamıyordum bu gerçek miydi?eğer öyleyse çok ağır bir gerçekti bunu babamıza söyleyemezdik bizi umutla evde bekliyordu,tabi ona bunları söylemedik ama sanki birşeyleri anlamıştı ve o gün bence bir mucize oldu,babam o güne kadar kendini bırakmıştı,hayattan ümidini kesmişti ama belki gerçekleri tahmin ettiğinden belki bizi,torunlarını bırakmak istemediğinden hayata tutunmaya başladı,yaşamak istiyordu eski umutlu hali geri gelmişti bizse onun eski umutlu haline döndüğünü görünce çok mutlu olduk ve radikal bir karar aldık kanser ilaçları bir işe yaramıyordu ve alternatif tıbbı denemeye karar verdik.
Çok riskli bir karardı ama denemeliydik.
O günden sonra babam kendini toparlamaya başladı sanki bir sihirli el dokunmuştu,ağrıları azalmaya başladı,önce destekle sonra desteksiz oturmaya ve destekle birkaç adım atabilmeye ve bütün bunlar onun yaşama sıkı sıkı tutunması,inadına yaşamak istemesinden sonra gerçekleşti.





Bayramda Ankaradaydık,babamın yanındaydık,torunlarıyla vakit geçirdi eski günlerdeki gibi bizimle masada oturup yemeğini yedi,bu yaşadığımız onca şeyden sonra ben mucizelere inanmaya başladım,inanırsak gerçek olur neden olmasın ki
Şimdi babamın durumundaki kanser hastaları için yeni bir umut,yeni bir yöntem geliştirmişler ve onu uygulamaya başlayacaklar babama
ne dersiniz sizce de bir mucize daha olmaz mı?
Bunu bütün kalbimle istiyorum,bütün hastalar dilerim şifa bulur,kimse sevdiklerinden ayrılmaz
Babacığım bizi ne kadar sevdiğini biliyorum,bizi bırakmayacağını da biliyorum önümüzde yaşayacağımız çok güzel günler var,daha torunlarının büyüdüğünü göreceksin birlikte güleceğiz,mutlu olacağız
yeter ki sen yanımızda ol, bütün sıkıntılar geçer kötü günler unutulur
sen olmazsan biz hayata umutla bakamayız bu güneş hergün doğmaz bizim için
senden daha öğreneceklerimiz var,gitmenin sırası değil şimdi hem de hiç değil
seni çok ama çok seviyorum
ve ne mutlu bize sen bizim babamızsın biz gerçekten çok şanslıyız.
Bu yazıyı yazmak benim için çok zordu yaşadığım o kötü günlere geri döndüm hele babamın sağlıklı olduğu zamanlardaki fotoğraflarını görmek beni çok üzdü,çoğunlukla ağlayarak yazdım ama içimde yaşattıklarımı paylaşmak bir anlamda da rahatlamamı sağladı
bundan sonra burdan sizi mutlu haberler vermek,güzel gelişmelerden bahsetmek dileğiyle.
                                                                                                      

10 Ocak 2011 Pazartesi

Milföyden Pratik Gül Böreği

Merhaba arkadaşlar
çok pratik ama lezzetli bir börek tarifim var
aniden gelen misafirler için hemen yapabileceğiniz bir börek
Milföy hamurları unla açılarak inceltildiğinden çıtır çıtır oluyor ve kesinlikle yağlı olmuyor,denemenizi tavsiye ederim.
Ben içine patatesli peynirli bir iç koydum siz dilediğiniz içle yapabilirsiniz.
Malzemeler
6 tane milföy hamuru
4 tane haşlanmış patates
biraz beyaz penir
biraz rendelenmiş kaşar peyniri
tuz,karabiber,kırmızı biber
Üzeri için
1 yumurta sarısı
susam,çörekotu
Yapılışı
Milföy hamurları biraz unla merdanayle inceltilir
içi için bir kasede patates,peynirler ve baharatlar karıştırılır
bir tane milföy hamuru alınır uç kısmına iç koyulur ve rulo yapılır
bu rulo etrafında çevrilerek sarılır ve gül şekli verilir
üzerine yumurta sarısı ve susam serpilir
200 derecelik fırında üzeri kızarana kadar pişirilir

Sevdiklerinizle ve afiyetle yemeniz dileğiyle
Afiyet olsun.

7 Ocak 2011 Cuma

Portakallı Kek

Merhaba arkadaşlar
biliyorum bu aralar portakalı çok tüketiyorum ama tam mevsimindeyiz
ve portakallar şimdi çok lezzetli
bol bol yemeklerde,keklerde ve kurabiyelerde kullanmalıyız bence
bir de portakal cenneti bir şehirde yaşayınca:))
Nisanda portakallar çiçek açar ve bilir misiniz portakal çiçekleri çok güzel kokar,bence bu şehrin en güzel zamanı ilkbahardır
her yerden envai çeşit mis gibi kokular yayılır çok severim Nisanda ben Antalyayı
Bu nefis keki sevgili arkadaşım Saliha da gördüğümde mutlaka denemeliyim demiştim ve hemen yaptım
sonuç muhteşemdi yumuşacık bir kek oldu,ertesi gün lezzeti daha da artmıştı
ben tarifteki yağ miktarını azalttım ve kakao ekledim
portakal ve kakao ikilisinin uyumuna bayılıyorum, orjinal tarif için
arkadaşımın sitesini ziyaret etmelisiniz.
Bu güzel keki ''mandalina ve portakallı lezzetler'' etkinliğine evsahipliği yapan
Yıldız a gönderiyorum ve bol katılımlı bir etkinlik olmasını diliyorum.
Malzemeler
3 tane yumurta
1 buçuk su bardağı tozşeker
yarım su bardağı sıvıyağ
1 su bardağı taze sıkılmış portakal suyu
1 tane portakalın rendelenmiş kabuğu 
1 paket kabartma tozu
2 buçuk su bardağı un
yarım su bardağı kakao
Yapılışı:
yumurta ve şeker mikserle çırpılır içine sıvıyağ,portakal suyu eklenir
un,kabartma tozu,kakao da eklenip karıştırılır
portakal kabuğu da eklendikten sonra yağlanmış kek kalıbına ya da kare borcama dökülüp 170 derecede tahmini 40 dakika pişirilir
soğuduktan sonra dilimlenir ben servis ederken üzerine çikolata sos döktüm
siz isterseniz sade olarak da servis edebilirsiniz

sevdiklerinizle ve afiyetle yemeniz dileğiyle
Afiyet olsun.

5 Ocak 2011 Çarşamba

Antep Fıstıklı ve Çikolatalı Pasta

Merhaba arkadaşlar
sıcak ve güneşli bir Antalya gününden hepinize sevgiler
bugün bizler için sıradan bir gün olarak başladı ama malesef hepimiz bu kadar şanslı değiliz malesef
dün akşam sevgili Deryamızın eşi beyin kanaması geçirmiş ve halen hastanede
bu haberi duyduğum andan itibaren ne kadar üzüldüğümü anlatamam
dilerim en kısa sürede sağlığına kavuşur
onun için dua edelim inanıyorum iyi olacak.
Bugün sizlerle sipariş pastalarımdan birini paylaşmak istiyorum
İpek hanım,internetten bulmuş blogumu ve telefonla bana ulaştı
istediği tarzda bir pasta yaptım ve teslim ettim
pastamız kakaolu pandispanya,kakaolu pastacı kreması içi antep fıstığı ve damla çikolatadan oluşuyor,dışı da ganajla kaplandı
bol çikolatalı ve fıstıklı bir pasta oldu
tadanlar çok beğenmişler gelen telefonla memnuniyetlerini belirttiler
ne kadar mutlu olduğumu anlatamam:))

pasta siparişi vermek isterseniz bana izzgun@hotmail.com adresinden ya da
0 532 744 18 48 numaralı telefondan ulaşabilirsiniz
siz hayal edin biz gerçekleştirelim:))
Hepinize sevgiler ve öpücükler:)

2 Ocak 2011 Pazar

Portakallı Cheesecake

Merhaba arkadaşlar
yeni bir yılın ilk günlerinden hepinize sevgilerimi yolluyorum
umarım keyifli günler yaşamışsınızdır ve yaşıyorsunuzdur.
Benim yeni yılım yorgun ve hasta olarak geçti,çok yoğun günler yaşadım
ama bu yoğunluktan şikayetçi değilim inşallah bu sene de yoğun günler yaşarım:))
Şimdi portakalın tam zamanı bu güzel meyveyi bol bol tüketmek lazım
bu haliyle denemediyseniz mutlaka denemelisiniz çok hafif ve yediğinizde
bıraktığı nefis tat anlatılmaz,çikolata ve portakal biraraya gelince nefis bir uyum çıkıyor ortaya
bu tarifte kullandığım portakal sitemizin bahçesinde ki portakal ağaçlarından
Antalyada yaşamanın en güzel taraflarından biri de bu:))
Nehirden sizin için bir kare

bu nefis cheesecake in yapılışına gelecek olursak
Malzemeler:
Tabanı için:
1 paket burçak bisküvi
1 çorba kaşığı tereyağ
1 çorba kaşığı bal
Dolgusu için:
500 gram labne peyniri
1 su bardağı tozşeker
yarım paket(100 ml)krema
4 tane yumurta
3-4 çorba kaşığı nişasta
1 portakalın kabuğu rendelenmiş
ve suyu
Üstü için:
100 ml krema
100 gram bitter çikolata
50 gram beyaz çikolata
Yapılışı:
Tabanı için;rondodan çektiğimiz bisküviler bir tavada eritilmiş tereyağı,bal ve bisküvi karışımı ateşte bikaç dakika çevrilir,20 santimlik kalıba bastırarak yayılır.
Dolgusu için,bir kasede labne,krema,şeker ve nişasta karıştırılır
yumurta teker teker ve iyice yedirilerek eklenir,portakal suyu ve kabuğunun rendesi de eklenerek karıştırılır hazırladığımız tabanın üzerine dökerek
tezgaha bikaç kez vurarak hava kabarcıklarının çıkması sağlanır ki pişerken çatlamasın,175 derecede 10 dakika sonra ısı 100 dereceye düşürülerek 1 saat bu ısıda pişirilir,piştikten sonra fırının içinde soğutulur ve bir gece buzdolabında dinlendirilir.
Üzerinin kreması için sos tenceresinde krema ısıtılır içine doğradığımız çikolata ilave edilerek çikolatanın erimesi sağlanır,oda ısısında bikaç saat beklettikten sonra cheesecake in üzerine dökülür,benmaride erittiğimiz beyaz çikolata yağlı kağıttan yaptığımız sıkma torbasına koyularak ortasından başlayarak daire oluşturacak şekilde sıkılır ve bir kürdan yardımıyla önce dıştan içe doğru kürdan çekilir sonra içten dışa doğru aynı işlem yapılır
buzdolabında dinlendirdikten sonra servis yapılır.
Sevdiklerinizle ve afiyetle yemeniz dileğiyle
Afiyet olsun.


1 Ocak 2011 Cumartesi

Yeni Yıl Pastası

2011 in ilk dakikalarında sizlere benden bir hediye:))
dilerim bu sene çok güzel bir sene olur pasta tadında,ağzımızın tadı kaçmadan
mutlu ve umutlu bir yıl olmasını diliyorum.
Bu seneden en büyük dileğim babamın sağlığına kavuşması ve benim
hayalimi gerçeğe dönüştürmem inşallah bu dileklerim gerçek olur:))
Geçtiğimiz sene bizim için çok zor geçti resmen ailecek büyük bir sınavdan geçtik ve halen tam geçmiş sayılmayız,bu seneden aldığım en büyük ders
hayatta hiçbir şeyi ertelememek gerektiği çok klasik olacak ama hayat gerçekten çok kısaymış,bir günde herşey değişip herşey altüst olabilirmiş bunları çok acı bir şekilde öğrendim:((
Bu sene özlediklerimi görmek,yapmak istediklerimi yapmak ve
hayalimi gerçekleştirmek istiyorum
dilerim bu sene bol bol güleceğimiz günler ve anlarla doludur,dilerim tüm sevdiklerimi,özlediklerimi bu sene bol bol görürüm
ailem,çocuklarım ve babacığım için sağlık diliyorum kendim içinse bol bol çalışacağım bir yıl olmasını ve kuzularımla,ailemle bir ömür birarada olmayı
hiç ayrılmamayı diliyorum.
Dilerim sizinde bütün istedikleriniz  gerçek olur,çok mutlu bir sene diliyorum sizlere:))
pastamıza gelecek olursak vanilyalı pandispanya,çilekli cremole ve muzdan oluşuyor,yeni yıla yaraşır bir şekilde kardan adam,noel baba,penguen ve çam ağaçlarıyla süsledim ben bu pastayı hazırlarken çok keyif aldım,özlemişim figür çalışmayı:))
sizde sevdikleriniz için veya kendiniz için böyle veya daha farklı bir pasta
siparişi vermek isterseniz bana 0 532 744 18 48 numaralı telefondan
veya izzgun@hotmail.com adresinden ulaşabilirsiniz
Hepinize mutlu,umut dolu ve çok güzel bir yıl dilerim
herşey gönlünüzce olsun
sevgilerimle 

Related Posts with Thumbnails